Vakıf İktisadi İşletmeleri Hakkında Bİlinmesi Gereken Herşey

Vakıf ve İktisadi İşletme Farkları: Mali, Hukuki ve Muhasebe Ayrımları

Giriş:

Vakıflar, toplum yararına hizmet etme amacı güden kâr amacı gütmeyen kuruluşlar iken , iktisadi işletmeleri, vakfın ana faaliyetlerini sürdürebilmesi için finansal kaynak sağlamak amacıyla kurulan ticari birimlerdir. Bu iki yapı, aynı tüzel kişilik altında faaliyet gösterseler de, mali ve hukuki açılardan önemli farklılıklara sahiptir. Ticari hayatta yer alan işletme sahipleri ve mali profesyoneller için bu ayrımları netleştirmek, doğru muhasebe ve vergi uygulamaları için kritik öneme sahiptir. Vergi Merkezi | Mali Müşavirlik olarak, bu yazımızda vakıf ile iktisadi işletme arasındaki temel farkları detaylandıracak, mali ve hukuki ayrımların netleştirilmesine rehberlik edeceğiz.

Vergi Mükellefiyeti ve Stopaj Farkı

Vakıf ile iktisadi işletme arasındaki en belirgin farklardan biri, vergi mükellefiyetleri ve stopaj (vergi tevkifatı) uygulamalarındadır.

Vakıfların kendileri, genellikle hayırsever kuruluşlar olarak kurumlar vergisinden muaf tutulurken , vakfa bağlı iktisadi işletmeler, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 1(D) bendi gereği kurumlar vergisine tabidir. Yani, iktisadi işletmenin elde ettiği kazançlar üzerinden kurumlar vergisi hesaplanır. Ancak burada önemli bir detay vardır: ayrı bir tüzel kişiliği olmayan iktisadi işletmelerden elde edilen gelirin vergisi, iktisadi işletmenin bağlı olduğu vakfın tüzel kişiliğinden talep edilir, yani vergi tarhiyatının muhatabı nihai olarak vakfın kendisidir.

Gelir vergisi açısından ise vakıflar, elde ettikleri gelirler nedeniyle gelir vergisine tabi değildir. Ancak, vakıflara ait gayrimenkullerin kiralanmasından elde edilen kira gelirleri üzerinden Gelir Vergisi Kanunu Madde 95/5-b gereği %22 oranında vergi tevkifatı (stopaj) yapılmaktadır. Mevcut düzenlemelere göre vakıflar gelir veya kurumlar vergisi beyannamesi vermediği için, tevkifat yoluyla ödenen vergiler nihai vergi niteliğindedir ve mahsup edilemez. Özetle, vakfın asıl faaliyetlerinden elde ettiği gelirler genellikle vergiden muaftır veya stopaja tabidir, ancak iktisadi işletmenin ticari faaliyetlerinden elde ettiği kazançlar kurumlar vergisine tabidir.

Muhasebe ve Raporlama Sistemleri

Vakıf ile iktisadi işletme arasındaki bir diğer önemli ayrım, muhasebe ve raporlama sistemlerinin farklılaşmasıdır.

Vakıflar, genellikle kendi gelir ve giderlerini, bağışlarını ve harcamalarını vakfiye amaçlarına uygun şekilde kaydederler. Bu kayıtlar, genellikle dernek ve vakıf muhasebesi prensiplerine göre tutulur.

Öte yandan, vakıf iktisadi işletmeleri, diğer ticari işletmeler gibi vergi mükellefiyetini tesis etmek, defter tutmak, beyanname vermek, belge düzenleme (fatura, gider pusulası, yazar kasa fişi vb.) ve Vergi Usul Kanunu’nda belirtilen tüm vergi yükümlülüklerini yerine getirmek zorundadır. İktisadi işletmelerin defterleri bilanço usulüne göre tutulur ve tekdüzen hesap planına uygun hareket etmeleri gerekir. Bu, yevmiye defteri, defter-i kebir ve envanter defteri tutulması, defterlerin Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tasdik ettirilmesi ve mali tabloların tekdüzen muhasebe sistemine uygun olarak hazırlanması anlamına gelir. İktisadi işletmelerin aylık KDV beyannamesi, üç ayda bir geçici vergi beyannamesi, yıllık kurumlar vergisi beyannamesi ve üç ayda bir muhtasar beyanname gibi düzenli vergi beyannamelerini vermeleri gerekmektedir.

Özetle, vakıf için daha çok iç denetim ve Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne raporlama esasken, iktisadi işletme ticari faaliyeti gereği çok daha kapsamlı ve standart ticari muhasebe prensiplerine tabidir. Vakıf ve işletme defterlerinin ayrımı bu noktada kritik rol oynar.

Banka Hesapları ve Fon Ayrımı

Vakıf ile iktisadi işletme arasında mali ayrımın sağlanması için banka hesaplarının ve fonların ayrımı da büyük önem taşır.

  • Banka Hesaplarının Ayrımı: Her ne kadar iktisadi işletmenin ayrı bir tüzel kişiliği olmasa da, ticari faaliyetlerin şeffaflığı ve izlenebilirliği açısından vakfa ait banka hesaplarından ayrı, iktisadi işletmeye özel banka hesapları açılması tavsiye edilir. Bu, iktisadi işletmenin gelir ve giderlerinin vakfın genel gelirlerinden net bir şekilde ayrılmasını sağlar.
  • Fon Ayrımı: Vakfın ana faaliyetleri için kullanılan fonlar ile iktisadi işletmenin ticari faaliyetlerinden elde edilen ve vakfın amacına tahsis edilen fonlar arasında net bir ayrım yapılmalıdır. Elde edilen gelirler yalnızca vakfın ana amacına tahsis edilebilir. Bu ayrım, hem mali tabloların doğru yansıtılması hem de olası vergi incelemelerinde şeffaflığın sağlanması açısından hayati öneme sahiptir. Kar veya gelir aktarımlarında örtülü kazanç, transfer fiyatlandırması ve örtülü sermaye gibi risklere karşı dikkatli olunmalıdır.

Bu ayrımlar, vakıfların hem hayırsever misyonlarını sürdürmelerini hem de ticari faaliyetlerini yasalara uygun ve şeffaf bir şekilde yürütmelerini sağlar. Vergi Merkezi | Mali Müşavirlik olarak, bu karmaşık yapılar arasındaki mali ve hukuki farkları doğru yönetmeniz için kapsamlı danışmanlık hizmetleri sunuyoruz.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Vakıf iktisadi işletmesinin kazanç gayesi gütmemesi, vergiye tabi olmasını engeller mi?

Hayır, kazanç gayesi gütmemesi, ayrı bir tüzel kişiliklerinin olmaması veya müstakil muhasebe kayıtlarının bulunmaması, iktisadi işletmelerin vergiye tabi olmalarını engellemez.

Vakıf iktisadi işletmeleri hangi defterleri tutmak zorundadır?

Vakıf iktisadi işletmeleri, bilanço usulüne göre yevmiye defteri, defter-i kebir ve envanter defteri gibi Vergi Usul Kanunu’nda belirtilen zorunlu defterleri tutmak zorundadır.

Vakfın kira gelirleri neden stopaja tabidir?

Vakıflara ait gayrimenkullerin kiralanmasından elde edilen kira gelirleri, Gelir Vergisi Kanunu Madde 95/5-b gereği %22 oranında vergi tevkifatına (stopaja) tabidir. Bu vergiler nihai vergi niteliğindedir ve mahsup edilemez.


Vergi Merkezi | Mali Müşavirlik olarak, ticari hayata dair tüm yasal süreçleri, mevzuatları ve uygulama yöntemlerini en güncel ve doğru biçimde bizden öğrenebilir; uzman kadromuzla uçtan uca danışmanlık ve uygulama desteği alabilirsiniz.

Online Şirket Kuruluşu, Online Destek ve Randevu İçin: İstanbul (Beyoğlu, Kağıthane, Başakşehir), Ankara, İzmir, Bursa ve Çorlu’daki temsilciliklerimizle ve Türkiye genelinde sizlere hizmet veriyoruz.

📌 vergimerkezi.com.trVergi Merkezi | Mali Müşavirlik Hizmetleri Ltd. Şti.
📌 umutakpinar.comUmut AKPINAR | Mali Müşavirlik Hizmetleri
📞 Bizi Arayın: 0212 230 03 04


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

📞 Detaylı Bilgi İçin Yazın